Connect with us

Atilla ÇELİKTÜRK

Karate-Do’nun Mükemmelliği

Published

on

Gerçekten muhteşem, her zaman övgüye değer, çok kaliteli, ilkeli, insan sağlığına tüm sporlardan daha fazla önem veren,yarışmacılarını kendi mükemmel kuralları ile koruyan Bir spor ve sanat olan  ”karate-do” sporunun maalesef istenilen  Ve layık olduğu yere  bir türlü gelememenin üzüntüsü ve acısı,  biz karate-do yolunun yolcularını daima mahsun etmiştir.

 Diğer spor ve  sanat  aktivitelerinin müthiş bir abartıyla nasıl pazarlandığını ve lanse edildiğini müşahede etmekteyiz. Kendi aktivitelerinin bazi gerçeklerinin üstünün nasıl örtülerek insanlardan gizlenerek,  karate-do’ nun  kötü gösterilmeye çalışılması ve kendi yaptıkları aktivitelerin nasıl erişilmez  ve fevkaladenin fevkinde çalışmalar olduğunu anlata anlata bitiremedikleri halde her gün nasıl havalarının söndüğü ve eski kalabalıkları toplayamadıklarını hepimiz biliyoruz. Ancak karate-do bunca karalama, itilme ve yanıltılma girişimlerine rağmen dünyanın ve Türkiye’nin her yerinde dimdik ayakta durmayı  40 yıla yakindir başarabilmiştir.

Bazı Japon hocaların dahi ihanetleri karate-do nun özüne zarar verememiştir. Karate-do her ne kadar travma tik bir spor diye lanse edilse de mevcut hiçbir spor branşı bu kadar insan sağlığına  değer vermemiştir. Kas yapısını  güçlendirici ve  esnek olmasını temin eden egzersizler, ayni zamanda da hız ve çabuk kuvveti ön plana çıkaran  ataklar ve  patlayıcı kuvveti kullanan bir antrenman sistemi kendiğinden oluşmaktadır.

Karate-do da ki kadar zamanlama aksiyonu  (timeing) kaç sporda bu kadar yoğundur. Patlayıcı bir gücün hemen ardından o müthiş rahatlama  ve self confidance  kendine öz  güveniyle rakibi tekrar takip etmek. Rakibe sahip olduğun en üstün güç ve hızı kullanacaksın ve  aynı salise içerisinde bu gücü ve hızı geri alacaksın  hiki-te  hiki ashi yaparak, rakibe san-dom  uygulayacaksın. 

Siz  bunları diğer aktivitecilere asla uygulatamazsınız  çünkü yapamazlar. Karate-do  sanatla sporun iç içe girdiği  mükemmel bir bileşimdir. Karate-do da iki  müsabık  karşı karşıya geldiğinde, çarpışan sadece  güçler ve hız değil,   akilin  ve teknik olgunluğun önemi ve karate –do  nun ona kazandırdığı değerlerde aksiyona dahil olur. Bunun içindirki  iyi bir senseiden ders gören kültürlü insanlar hemen karate-do nun Ne kadar mükemmel olduğunu  söylerler.  Ancak kapasitesi düşük olanlarda  kihon dan Ve kata dan çok sıkıldığını izaha çalışırlar. Eğer sabırla devam etmeyi becerebilseydi o zaman karate-do tadını anlayabilirdi. 

Karate-do, katası ve kumitesiyle, temel teknik çalışmalarıyla her zaman zinde kalmayı da başaracaktır. Ben bir çok spor branşını yaptıktan sonra karate-do ya geçiş yapmış  biri olarak bu sporda 36 yıldır varım ve Rabbim sağlık verdiği müddetçe var olacağım. Maalesef aramızdan  ayrılan bazı kişilerin  karate-do  dan sonra şimdi şu ve bu aktiviteleri yaptıklarını kamuoyuna açıkladıklarını izliyoruz. Allahtan bunların şayisi  birkaç kişiyi geçmiyor. Ben bu kabil arkadaşların  ”efendim ben eskiden karate de yapmıştım ancak ben şimdi yaptığım bu  aktivitede  aradığımı buldum” diyerek bunca yıl yaptığı, kendine çok ama çok şeyler kazandıran Karate-do ya ihanet etmelerini hiç hoş karşılamıyorum.  Ancak bu kişiler   ‘bir  insan başka  aktivitelerde  yapamaz mi ‘  diyeceklerdir.. Evet yapabilirler ancak karate-do sporunu araya garnitür olarak sıkıştırıp yeni aktivitelerini övüp karate-Do yu yermek  kimsenin haddi değildir. 

Zaten bunların çoğu karate-do da başarılı olamayıp 20 sene önce  sporu bırakan kişiler. Sonra tekrar bir nedenle dönüyor ama karate-do yu yapacak hali de kalmayınca, kendince  daha light  daha  karizmatik bir uğraş ediniyor kendine. Tabi bu arada o zevatın içinde eskiden karateci olduğunu hatırlıyor. Şimdi demezler mi ki sen şu anda eğer bu yeni uğraşında başarılı isen bunu  yine zamanında karate-do nun sana kazandırdıklarına borçlusun  anlamıyor musun ? Ancak bana sorarsanız  ben artik karate -do dan  sonra hiç bir aktiviteden keyif alamadığımı  ve ağzımın tadını da hiç bozmak istemediğimi açıkça söylerim.

Ben karate-do nun herkesin bildiği bir kıyafeti olan karate-gi ile yapılmasını ve ayakların çıplak olmasını ve  içine fanila, tişört giyilmemesini ve de  asla kim ve ne dan’ da olursa olsun  sade  karate-gi li  olması, dışına özenti yapıp diğer  aktivitecilerin kıyafetlerini giymelerini garipsiyorum.    Ben dünyanın her yerinde karate-do yaptım  8-9-10  dan  hocaların dahi  asla böyle kıyafetler giydiğine yani ‘’tatamide’’ şahit olmadım..

Karateciler  karate-gilerinde asla zaafa düşmesinler yoksa bunun sonu yok. İş  palyaçoluğa kadar gider. Lütfen herkese bembeyaz  tertemiz karate-do kıyafetinin  özelliklerini anlatalım. Karate-do yu  orijinalindeki gibi anlayalım öyle yapalımBunun dışında oluşacak her şey  karate-do nun  ruhuna aykırı olacaktır. Diğer aktivitelerin de  asla aleyhine konuşmam gerekmez. Benim meselem karate-do dur. 

Ancak karate-do nun dışındakiler  ve artık dışında  kalanlar karate-do yu eleştirirlerse  onlarla her platformda karate-do nun farklılıklarını ve güzelliklerini medenice tartışırım. Karate-do nun bir ”karate-ka” si   olarak , farklılıkları fanatizme kaymadan,  sadece doğruları tartışmaya varım. Ben buradan  farkındaysanız hiçbir spor ve sanatın adini dahi zikretmeden yazıyorum.

Ama duyuyoruz ve de görüyoruz ki bazıları  bu meyveli  ağacı taşlıyorlar.  O da yetmiyor  aramızdan da  bazıları  gittikleri yerlerde  marketing yapmak için Karate-do yu kullanmaya  başladılar. Beyler gidin istediğiniz yerde istediğiniz aktiviteye katilin ancak bizleri üzecek ve Karate-do ya  zarar verebilecek ve de  karatecilere,  karate yapmayı beceremediğinden hep haset  etmiş kişilere hizmet  etmeyin  yeter !    

Atilla ÇELİKTÜRK

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trending